Son yıllardaki derbilerde iki takımın hocaları -ismi ne olursa olsun- ‘Aman kaybetmeyelim’ düşüncesiyle takımlarını oynattığı için zevksiz 90 dakikalar izliyorduk. Ancak Galatasaray ve Fenerbahçe’nin zirveden daha da uzaklaşmamak için kazanmak zorunda olması, ortaya seyir zevki yüksek bir maç çıkardı. İki takım oyuncuları da tekmeye kafa koydu, fiziksel mücadeleden kaçınmadı.
Galatasaray’ın Kerem’le attığı gol, sarı-kırmızı ekibin akan oyunu ne kadar iyi oynadığının göstergesiydi. Fenerbahçe, hem ayağa paslarla çıkmaya hem de uzun toplarla rakip savunmanın arkasına sarkmaya çalıştı. Nitekim Mesut’un golü bu şekilde geldi.
Pereira’nın 3’lü sistem inadından vazgeçmesi tamam da Szalai’yi neden oynatmadığını anlamadım. Yenen golde hamle yapamayan, yerine dönemeyen Tisserand, son anlarda takımı 10 kişi bıraktı.
Halil Umut Meler, çokça sarı kart gösterip oyunun sertleşmesini önlemeye çalıştı. İlk yarıda Berisha’nın aut çizgisinden çevirdiği topun Berkan’ın eline çarpmasında oyunu devam ettirmesi doğruydu. Diagne’nin golünü faul nedeniyle iptal etmesi doğruydu ama Serdar Dursun’un Berkan’ı benzer şekilde itmesine penaltı çalmalıydı. Meler, bu hatasıyla skora etki ederek
maçın önüne geçti.
Alıntı Haberin Kaynağı Korkusuz Gazetesi https://ift.tt/3HKBooY
Yorum Gönder