Son dönemde TFF kanadında kulüplere karşı tabiri caizse, ‘Terbiye etme’ hareketi başladı. Aslında bu durumun adı terbiye etmekten çok liyakatsiz şekilde kurulan ve kişilerin oyuncağı olmuş sistemin bekçiliğini yapmak. Kulüp yöneticilerinin başarısızlıklarını yazmaya satırlar yetmez zaten onların devlet kasasından kulüpleri kurtarma işlerinin eseri bu sistem! Ancak kişiler geçici kurumlar kalıcıdır. Ülkenin en büyük STK’larından olan yüz yılı devirmiş kulüplere ve devletin kurumlarına sahip çıkmak bizlerin asli görevidir. TFF’yi babalarının çiftliği haline getirenlerin kulüplere yüksek perdeden konuşup verecekleri bir terbiye, gösterecekleri bir yol yok! Örneğin derbi de TFF yöneticisi bir beyefendi çıkıp hakemden rahatsız olan yöneticilere beylik laflar edebiliyor.
TFF’ye ziyarete gidip dik duruş sergilemeye çalışan yöneticilere milletin sahibi olduğu kurumun çatısı altında had sınırını aşan söylemlerde bulunulabiliniyor. Kulüp yöneticileri istedikleri kadar başarısız olsun, kurulları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde bile resmen yok sayılan bir TFF’nin atanmışları ülkenin değeri kulüplerin temsilcilerine siyasetten yüz bularak yüksek perdeden konuşamazlar. Kurullarını torpille oluşturup, devletin kurumuna olan güveni adamına göre adalet sistemi ile zedeleyip üzerine çıkıp ahkam kesemezsiniz! Ayrıca sadece futbolda değil ülkenin her alanında düne kadar fetöcülerin yalakalığını yapan onların düzeninde soruları çalarak koltuk sahibi olanlardan, siyasete yalakalık yaparak makama oturanlardan, devletin malını ganimet gibi görüp kul hakkını hiçe sayanlardan alacağımız bir terbiye yok. Biz terbiyeyi, Allah yoluna makam ve para koymayanlardan, devleti namusu bilenlerden zaten öğrendik!
Alıntı Haberin Kaynağı Korkusuz Gazetesi https://ift.tt/3DNk1lb
Yorum Gönder